Blog

  • Trabzon’da Gezilecek Yerler: Karadeniz’in İncisini Keşfedin

    Trabzon’da Gezilecek Yerler: Karadeniz’in İncisini Keşfedin

     

    Trabzon, eşsiz doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla Karadeniz’in en çekici şehirlerinden biridir. Yemyeşil yaylaları, tarihi yapıları ve lezzetli mutfağıyla her yıl binlerce turisti ağırlayan Trabzon’da gezilecek yerler ve yapılacak aktiviteler hakkında kapsamlı bir rehber hazırladık.

    Trabzon’un Tarihi Hazineleri

    Trabzon, tarih boyunca Bizans İmparatorluğu’ndan Osmanlı İmparatorluğu’na kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin tarihi mirasa sahip bir şehirdir. Şehrin tarihi dokusunu hissedebileceğiniz önemli yapılar bulunmaktadır.

    Sümela Manastırı

    Sümela Manastırı

    Maçka ilçesindeki Karadağ eteklerinde, 300 metre yükseklikte kayalara oyulmuş bu manastır, Trabzon’un en ünlü tarihi yapılarından biridir. M.S. 4. yüzyılda inşa edilen manastır, etkileyici mimarisi ve freskleriyle ziyaretçilerini büyülemektedir.

    Trabzon Ayasofya Müzesi

    Trabzon Ayasofya Müzesi

    13. yüzyılda Komnenoslar döneminde inşa edilen Trabzon Ayasofya Müzesi, Bizans mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. İçerisindeki freskler ve dış cephesindeki taş işçiliği görülmeye değerdir.

    Atatürk Köşkü

    Atatürk Köşkü

    Soğuksu Mahallesi’nde bulunan ve 1890’larda inşa edilen bu köşk, Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon ziyaretlerinde kaldığı yerdir. Bugün müze olarak hizmet veren köşk, dönemin mimari özelliklerini yansıtmaktadır.

    Trabzon’un Doğal Güzellikleri

    Karadeniz’in eşsiz doğası Trabzon’da tüm ihtişamıyla karşımıza çıkar. Yemyeşil yaylalar, berrak göller ve nefes kesen manzaralar, doğa tutkunları için adeta bir cennet sunar.

    Uzungöl

    Uzungöl

    Çaykara ilçesinde bulunan Uzungöl, etrafını çevreleyen dağlar, yeşil ormanlar ve ahşap evleriyle kartpostal güzelliğinde bir manzara sunar. Özellikle sisli havalarda mistik bir atmosfere bürünen göl, fotoğraf tutkunları için ideal bir mekândır.

    Çal Mağarası

    Çal Mağarası

    Düzköy ilçesinde bulunan Çal Mağarası, sarkıt ve dikitleriyle büyüleyici bir yeraltı dünyası sunar. 200 metre uzunluğundaki mağara, keşfedilmeyi bekleyen doğal bir harikadır.

    Hıdırnebi Yaylası

    Hıdırnebi Yaylası

    Akçaabat ilçesinde, denizden 1600 metre yükseklikte bulunan Hıdırnebi Yaylası, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için ideal bir destinasyondur. Bulutların üzerinde hissettiren manzarası unutulmazdır.

    Trabzon’un Kültürel Durakları

    Trabzon, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Şehrin canlı atmosferini hissedebileceğiniz, yerel halkla etkileşime geçebileceğiniz mekânları ziyaret etmek, Karadeniz kültürünü yakından tanımanızı sağlayacaktır.

    Ortahisar

    Ortahisar

    Trabzon’un tarihi merkezi olan Ortahisar, dar sokakları, tarihi evleri ve camileriyle şehrin kültürel dokusunu yansıtır. Bölgede bulunan Bedesten ve Kemeraltı Çarşısı’nda geleneksel el sanatları ürünleri bulabilirsiniz.

    Boztepe

    Boztepe

    Şehrin panoramik manzarasını izleyebileceğiniz Boztepe, özellikle günbatımında büyüleyici bir atmosfer sunar. Buradaki çay bahçelerinde demli Karadeniz çayı içerken Trabzon’u kuşbakışı izleyebilirsiniz.

    Trabzon Müzesi

    Trabzon Müzesi

    Kostaki Konağı olarak da bilinen tarihi binada hizmet veren Trabzon Müzesi, bölgenin arkeolojik buluntularını, etnografik eserlerini ve tarihini sergileyen önemli bir kültür merkezidir.

    Trabzon Gezi RehberiSümela ManastırıUzungölAyasofya MüzesiKaradeniz TuruTrabzon Yaylaları

    Trabzon Seyahati İçin Pratik Bilgiler

    • En İyi Ziyaret Zamanı: Trabzon’u ziyaret etmek için en uygun dönem Mayıs-Eylül ayları arasıdır. Bu dönemde hava nispeten sıcak ve yağış daha azdır.
    • Ulaşım: Trabzon Havalimanı şehir merkezine 4 km uzaklıktadır ve birçok şehirden direkt uçuşlar bulunmaktadır. Şehir içi ulaşımda dolmuşlar ve otobüsler kullanılabilir.
    • Konaklama: Şehir merkezi, Uzungöl ve yaylalarda farklı bütçelere uygun konaklama seçenekleri mevcuttur.
    • Yerel Lezzetler: Kuymak, Akçaabat köftesi, hamsi tava, Trabzon ekmeği ve Sürmene pidesi mutlaka tadılması gereken lezzetlerdir.
    • Alışveriş: Trabzon hasırı, kazaziye (gümüş işçiliği), telkâri ve Trabzon bezi özgün hediyelik eşyalardır.

    Trabzon, her köşesinde farklı bir güzellik barındıran, tarihi ve doğal zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir şehirdir. Karadeniz’in bu eşsiz incisini ziyaret ettiğinizde, yeşilin binbir tonunu, misafirperver insanlarını ve zengin kültürünü yakından tanıma fırsatı bulacaksınız. Kendinizi Trabzon’un büyülü atmosferine bırakın ve unutulmaz anılarla dolu bir seyahat deneyimi yaşayın.

     

     

     

  • Sivas’ta Gezilecek Yerler: Tarih, Kültür ve Doğanın Buluşması

    Sivas’ta Gezilecek Yerler: Tarih, Kültür ve Doğanın Buluşması

    Anadolu’nun kalbinde yer alan Sivas, binlerce yıllık tarihi, eşsiz mimarisi ve şifalı sularıyla ziyaretçilerini bekliyor. İster tarih yolcusu olun, ister doğa aşığı… İşte Sivas’ta keşfedilecek gizemli duraklar ve deneyimlenecek lezzetler!


    1. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası: Taşın Dans Eden Gölgeleri

    UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu muhteşem yapı, 13. yüzyılda Mengücekli Beyliği döneminde inşa edildi. Caminin kapı ve mihrap süslemelerindeki el işçiliği, ışıkla birlikte adeta “hareket ediyormuş” hissi verir. Yanındaki Darüşşifa ise dönemin tıp biliminin ne kadar ileride olduğunu kanıtlıyor. Burayı ziyaret ederken bir rehber eşliğinde detayları dinlemeyi unutmayın!


    2. Kangal Balıklı Kaplıca: Doğanın Şifalı Dokunuşu

    Dünyaca ünlü Kangal Balıklı Kaplıca, sedef hastalığı başta olmak üzere birçok cilt rahatsızlığına iyi geldiği düşünülen küçük balıklarıyla dikkat çekiyor. 36-37°C’deki termal suda, balıkların ölü deriyi temizlemesiyle gerçekleşen bu terapi, hem fiziksel hem de ruhsal bir arınma vaat ediyor.


    3. Sivas Kongre Binası: Türkiye’nin İstiklal Destanı

    4 Eylül 1919’da Milli Mücadele’nin en kritik kararlarının alındığı bu bina, bugün Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor. Atatürk’ün kişisel eşyalarından Kurtuluş Savaşı belgelerine kadar tarihe tanıklık eden bu yapı, her Türk vatandaşının mutlaka görmesi gereken bir durak.


    4. Gök Medrese: Selçuklu’nun İzinde

    1. yüzyılda Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılan Gök Medrese, turkuaz çinileri ve devasa taç kapısıyla göz kamaştırıyor. İsmini duvarlarındaki mavi çinilerden alan medrese, bugün Sivas Arkeoloji Müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.

    5. Zara Tödürge Gölü: Huzurun Adresi

    Sivas’ın Zara ilçesinde bulunan bu krater gölü, etrafını saran yeşil tepelerle kartpostallık manzaralar sunuyor. Kano kiralayarak gölde gezinti yapabilir veya çevresindeki yürüyüş parkurlarında doğayla baş başa kalabilirsiniz. Fotoğraf tutkunları için gün batımı saatleri altın değerinde!


    6. Sivas Kalesi: Şehrin Tepesinden Bir Bakış

    Roma dönemine kadar uzanan Sivas Kalesi, şehrin panoramik manzarasını sunan tarihi bir nokta. Kalıntılar arasında gezerken antik surların heybetini hissedebilir, aşağıda uzanan kent dokusunu seyredebilirsiniz.


    7. Lezzet Durakları: Sivas Sofrasının Baştacı

    • Sivas Köftesi: Baharatlı etin odun ateşinde pişirilmesiyle hazırlanan bu köfte, yerel restoranlarda mutlaka denenmeli.
    • Madımak: Yöreye özgü bir bitkiyle yapılan bu yemek, sağlıklı ve lezzetli bir seçenek.
    • Peskütan Çorbası: Yoğurtlu ve naneli çorba, özellikle kış aylarında içinizi ısıtacak.

    Nasıl Gidilir? Nerede Kalınır?

    • Ulaşım: Sivas Havaalanı şehir merkezine 25 dakika mesafede. Ankara ve İstanbul’dan direkt uçak seferleri mevcut.
    • Konaklama: Tarihi konaklardan butik otellere kadar her bütçeye uygun seçenek bulunuyor. Merkezde kalmak, gezilecek yerlere yakınlık açısından avantajlı.

    En İyi Ziyaret Zamanı:

    • Bahar ve Yaz: Doğa yürüyüşleri ve göl kenarında piknik için ideal.
    • Kış: Kangal Kaplıcaları’nda termal keyif ve kar altındaki tarihi yapıların büyüsü!

    Sivas, Anadolu’nun sessiz ama görkemli tanığı olarak sizi bekliyor. Tarihin izlerini takip edin, şifalı sulara dokunun ve bu kadim şehre bir şans verin! 🌿✨

  • Ordu’da Gezilecek Yerler: Doğa, Tarih ve Lezzet Şöleni

    Ordu’da Gezilecek Yerler: Doğa, Tarih ve Lezzet Şöleni

    Karadeniz’in incisi Ordu, yemyeşil yaylaları, masmavi denizi ve eşsiz lezzetleriyle her mevsim ziyaretçilerini büyülüyor. İster doğa tutkunu olun, ister tarihe meraklı… İşte Ordu’da mutlaka görmeniz gereken yerler ve deneyimlemeniz gerekenler!


    1. Boztepe: Şehrin Kalbinden Manzara Keyfi

    Ordu denince akla ilk gelen yerlerden biri olan Boztepe, şehrin tam kalbinde yükselen bir cennet. Teleferikle çıkarak ulaşabileceğiniz bu tepeden, Karadeniz’in hırçın dalgalarına karşı uzanan muhteşem manzarayı izleyebilirsiniz. Gün batımında çayınızı yudumlayabileceğiniz kafeleri ve yöresel lezzetleri tatma fırsatı sunan restoranlarıyla Boztepe, hem huzur hem de keyif vaat ediyor.


    2. Yason Burnu: Mitoloji ve Doğanın Buluşması

    Perşembe ilçesinde bulunan Yason Burnu, hem doğaseverler hem de tarih meraklıları için eşsiz bir durak. Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Yason Kilisesi burada yer alıyor. Efsaneye göre, Argonotlar’ın Altın Post arayışında Yason’un karaya çıktığı nokta burası. Burnun etrafındaki patikalarda yürüyüş yaparak hem tarihi soluyabilir hem de Karadeniz’in enfes manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.


    3. Perşembe Yaylası: Serin Bir Kaçamak

    Yaz sıcağından kaçmak için ideal olan Perşembe Yaylası, çam ormanları ve rengârenk çiçeklerle bezeli. Temmuz ayında düzenlenen yayla şenlikleri, yöresel kıyafetler ve geleneksel müzik eşliğinde unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlıyor. Yaylada konaklayabileceğiniz butik oteller ve kamp alanları da mevcut.


    4. Çambaşı Yaylası: Kışın Beyaz, Yazın Yeşil

    Kış turizmi denince akla Kayseri Palandöken gelir ama Ordu’nun Çambaşı Yaylası da bu konuda iddialı! Kayak merkezi, kar kalitesiyle profesyonel kayakçılar kadar amatörleri de cezbediyor. Yaz aylarında ise yemyeşil çayırlarda piknik yapabilir veya dağ bisikletiyle keşfe çıkabilirsiniz.


    5. Ünye: Tarih ve Denizin Dansı

    Ordu’ya 45 dakika mesafedeki Ünye, antik mağaraları ve tarihi kalesiyle öne çıkıyor. Ünye Kalesi’nden şehir manzarasını izleyebilir, Tozkoparan Mağarası’nın gizemli atmosferini keşfedebilirsiniz. Sahil boyunca uzanan kafe ve restoranlarda taze balık yemeyi unutmayın!

  • Tokat’ta Zaman Yolculuğu: Tarih, Doğa ve Lezzet Durakları

    Tokat’ta Zaman Yolculuğu: Tarih, Doğa ve Lezzet Durakları

    Karadeniz ile İç Anadolu’nun kesişiminde saklı bir hazine olan Tokat, binlerce yıllık tarihi dokusu ve eşsiz doğasıyla keşfedilmeyi bekliyor. İşte bu kadim şehirde mutlaka görülmesi gereken noktalar:

    Asırlara Direnen Kale: Tokat Kalesi’nden Muhteşem Manzara
    Roma dönemine uzanan Tokat Kalesi, şehrin simgesi olarak 600 metre yükseklikte göz kırpıyor. Surları arasında yürürken Selçuklu ve Osmanlı izlerini takip edebilir, kentin panoramik manzarasını fotoğraflayabilirsiniz.

    Doğanın Şaheseri: Dünyaca Ünlü Ballıca Mağarası
    UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Ballıca Mağarası, 8 farklı galerisi ve 680 metrelik yürüyüş parkuruyla büyülüyor. Özel mikro klimasıyla astım hastalarına iyi geldiği belirtilen mağara, sarkıtlarıyla adeta bir yeraltı sarayı.

    Osmanlı’nın İzinde: Latifoğlu Konağı’nda Tarihe Dokunun
    19. yüzyıldan kalma bu etnografya müzesi, Tokat’ın geleneksel yaşamını gözler önüne seriyor. El işlemeleri, ahşap oymalar ve antika eşyalarla dolu 18 odalı konak, zamanda yolculuk vaat ediyor.

    Antik Roma’dan Kalma Şifa: Sulusaray Kaplıcaları
    Sebastapolis Antik Kenti’nin yanı başındaki kaplıcalar, 45°C sıcaklığıyla romatizmadan cilt hastalıklarına doğal şifa sunuyor. Tarihi hamam kalıntılarında keyif yaparken antik dönemin izlerini keşfedin.

    Lezzet Rotası: Tokat Kebabı ve Cevizli Çörek
    Yöresel baharatlarla marine edilmiş etin taş fırında piştiği Tokat Kebabı, mutlaka tadılmalı. Atölyelerde üretilen yazmacılık ürünlerini inceledikten sonra, cevizli Tokat çöreğiyle günü tatlandırabilirsiniz.

    Tarihin Sessiz Tanığı: Zile Kalesi ve Sezar Efsanesi
    “Geldim, Gördüm, Yendim” yazıtlı Zile Kalesi, Roma İmparatoru Jül Sezar’ın zaferinin simgesi. Antik tiyatro ve su sarnıçlarıyla dikkat çeken bölge, tarih meraklıları için vazgeçilmez.

    Tokat, her sokağında farklı bir medeniyetin izini taşıyor. Bu gizemli şehri keşfetmek için en az iki gün ayırmanızı öneririz!